Erdem Sarhoşluğu Neden Erdemsizliktir?



  Erdem, özgül güçtür. Herhangi bir varlığın erdemi, o varlığın kendisine özgü olan yetkinliğidir (İyi bıçak iyi kesebiliyorsa iyidir, iyi ilaç iyi şekilde iyileştiriyorsa iyidir, iyi insan en iyi şekilde insanca davranabiliyorsa iyidir). Şunu da unutmamak gerekir: Bıçağın hangi amaçla kullanıldığı (et kesmek ya da bir şeye saldırıda bulunmak) bu konuda önemli değildir. Bıçağın işlevini en iyi şekilde yerine getirmesi önemlidir. İşlevini en iyi, en mükemmel biçimde yerine getiren bir şey erdem için yeterlidir. 

  Genel anlamıyla erdem, ahlaki bir değer taşımasa da tikel anlamda ahlakı içinde barındırır. Erdem, tikel anlamıyla insani güçtür, insanın kendisini aşma isteğidir ve de iyiliğin kendisidir. Nezaket, sadakat, basiret, yiğitlik, cömertlik, hoşgörü gibi pek çok kavram erdemin ve insanlığın yapı taşlarındandır. Bu kavramlar olmadan yaşadığımız dünyanın kötülükler ile dolu bir hale geleceği, artık yaşanamaz durumda olacağı kesindir. Erdem sayesinde iyi-kötü ayrımını yapabiliyor, kötü olanı yargılayabiliyor ve iyi olanı yaymaya çalışıyoruz. Erdem öyle bir şeydir ki geceleri başımızı yastığa rahat koyabilmemize, vicdanımızda kendi içsel mahkememizi kurabilmemize, kendimizi keşfedebilmemize yardımcı olur. 

  Kranton(1)’un erdem hakkında şöyle bir masalı vardır: Zenginlik, Şehvet ve Erdem olimpiyat oyunlarına çıkar. Ödül altın elmadır. Zenginlik, ‘’En yüksek iyi benim. İyi olan her şey benim için satın alınır.’’ der. Şehvet, ‘’Elma benim olmalı çünkü zenginlik yalnızca beni elde etmek için istenir.'’ der. Erdem ise kendisinin diğerlerinden üstün olduğunu söyler ve insanın doğru hareket etmezse zevklerle, sağlıkla, altınla kendisini kötü durumlara sokabileceğini belirtir. Erdem, yarışma sonucunda altın elmayı kazanır. 

  Peki, insanı ve insanlığı ayakta tutan, medeniyetlerin gelişmesini sağlayan erdemi, kişi tüm benliğinde bilinçsizce yaşatırsa, yani bir başka deyişle ‘erdem sarhoşu’ olursa ne olur?
  
  Erdemin, içerisinde nezaket, sadakat gibi pek çok kavramı barındırdığını belirtmiştik. Erdem sarhoşu olan insan, nezaketi, sadakati, hoşgörüyü ve tüm iyi erdemleri bilmeden de olsa kötü şekilde kullanır. Bu konuda şu şekilde örnekler verebiliriz: Nezaket, belirli bir sınır içerisinde güzeldir ve güzeli yaratır fakat bir şeye fazla nezaket göstermek o şey üzerinde olumsuz etki bırakacaktır. Nezaketi olması gerekenden fazla gösteren kişi ise erdemli bir davranış yaptığını sanacaktır fakat aslında yaptığı şey erdemsizliktir. Sadakat, insana insan olduğunu hatırlatan, sevgi ve saygıyı temsil eden en güzel erdemlerdendir fakat sadakat yanlış bir kişiye/şeye gösterilirse ‘kötü sadakat’ olacaktır ve bu, korkulması gereken bir durumdur. Böyle bir durumda erdemli bir davranış yaptığını sanan kişi aslında yine erdemsiz bir şey yapmış olacaktır. Her şeye veya herkese hoşgörü gösteren bir insan erdemli midir? Cinayete, tecavüze, ırkçılığa, her türlü ayrımcılığa hoşgörü gösteren bir insan tabii ki erdemsizdir çünkü erdem sarhoşu olan o insan hoşgörü erdemini yanlış yönde kullanmıştır. 

  Unutmamalıyız ki erdem, kalbimizi, ruhumuzu, zihnimizi ve yaşadığımız bu dünyayı temizleyecek olan tek şeydir. Erdemli insan olmak istiyorsak erdemi doğru anlamalı, benimsemeli ve yaymalıyız. 

Simge ARMUTÇU, 13 Kasım 2018

(1) Kranton: Eski Platon Okulu filozoflarındandır.
Kaynak:
  • Büyük Erdemler Risalesi, Andre Comte-Sponville
  • İyi, Kötü ve Erdem Üzerine, Suat F. Günderen

Yorumlar

Popüler Yayınlar